Haber Detayı
18 Ocak 2021 - Pazartesi 00:11
 
''Turizm sektörünün tamamı için finansal yeniden yapılandırma şart''
Yönetim Danışmanı ve TurizmGüncel yazarı Feti Kuyucu, koronavirüs nedeniyle kriz yaşayan konaklama sektörüyle dikkat çeken uyarılarda bulundu.
TURİZM Haberi


Koronavirüs nedeniyle kriz yaşayan konaklama sektörünün kredi borçlarının yeniden yapılandırılması gerektiğini belirten yatırım danışmanı Feti Kuyucu, aksi takdirde sektörden çıkışların, takibe düşen kredilerin ve el değiştirmelerin beklenen oranların üzerine çıkacağı uyarısında bulundu.


Turizm sektöründe gözler Antalya bölgesinin üzerinde
Dünya gazetesinden Fikri Cinokur’a konuşan Feti Kuyucu, ‘’Antalya Bölgesinin potansiyeli ve misafir sayısı ülkemize gerçekleşen yabancı turistik seyahatlerin neredeyse yüzde 35–40’ını oluşturmaktadır. Gelirlerde buna paralel olarak gelişme göstermektedir. Dolayısıyla da turizm endüstrisinde gözler devamlı olarak Antalya bölgesi üzerinde.’’ dedi.


Pandeminin gölgesinde 2020 yılında faaliyetlerine devam eden turizm sektörünün sosyo-ekonomik bir krizin içinde olduğuna dikkat çeken Kuyucu, küresel turizmin gelir kaybının yüzde 70-75 olduğunu, turizme bağımlılığı yüksek ülkelerde ise bu oranın yüzde 80’i bulduğuna işaret etti.


Kuyucu, değerlendirmelerinin devamında şu noktaların altını çizdi:
Küresel seyahat endüstrisi temel itibarıyla ulaşım (ağırlıklı hava ulaşımı) ve konaklama (oteller vb) üzerine kuruludur ve bu sektör bileşenleri sermaye yoğun sektörlerdir. Kuruluş ve yatırım sermayesi yüksek olup finansal kaldıraçlar ülkeler bazında değişim göstermekte olsa da yüksek oranda kullanılmaktadır.


Ülkemizde de bu böyle olmuştur. 1995’lerden itibaren yatırım ve borçlanma ivmesi içerisine giren sektör 1997-98 Asya/Rusya krizi ile ilk önemli finansal ve ticari şokla karşı karşıya kalınmış, yatırımlar ve borçluluk düşük olduğu için bu kriz yapısal olarak büyük bir etki yaratmamıştır.


Antalya turizminin borcu 6,7 milyar dolar
2000’li yıllardan sonra ve özellikle Avrupa Birliği müzakere dönemlerinde önemli oranda yatırım ve büyüme gösteren sektör 2015 yılına kadar durmaksızın büyüdü. Özellikle kitle turizmde arka arkaya yatırımlarla, yeni tesislerin kazandırılmasıyla oda ve yatak kapasiteleri  (yaklaşık 260.000 oda/520.000 yatak Turizm Bakanlığı belgeli) önemli miktarlara ulaştı. 2019 yılında ise sadece Antalya 16 milyon yabancı misafir ağırlar duruma gelmiştir. Bu yatırımlar nedeniyle finansal borçlar da yıllar itibarıyla artış göstererek 2020 yılının eylül ayı itibarıyla 6,7 milyar dolara ulaşmıştır. Antalya’nın toplam turizm kredilerindeki payı yüzde 41’lere ulaşmıştı. Devamlı ve sürekli nakit akışı sağlayan sektör uzun yıllar nakit akışı kesintisi yaşamamış ve olası bir finansal krizi hmemişti. Ancak borçlanmalar ve krediler seyahat acentesi ve tur operatörlerin gelen nakit akışına dayanmaktaydı.


Turizm sektörü için ‘yüksek risk’ algısı oluştu
İlk gerçek nakit akışı krizi Arap Baharı ile o ülkelerde faaliyet gösteren konaklama işletmesi ve tur düzenleyen acenteler (Rusya Federasyonu’nda faaliyet gösteren tur operatörleri) üzerinden gelmiş ancak ikame pazarların nakit akışı etkisi ile kolayca geçiştirilmişti. Ancak bu uyarı çok dikkate alınmamış ve/veya çaresizlikle faaliyetlere devam edilmiş ancak tecrübe edinilmemişti. Büyüme ciroya (nakit akışına demek daha doğru)  ve sektördeki artan talebe bağlı olarak devam etmiştir. 2015 Kasım ayındaki  Rusya uçak olayı ve sonrası bardağı taşıran son damla veya finansalları tetikleyen bir kıvılcım olmuştu. Yüksek borçluluk içerisinde olan ancak borçların çevrilebilirliği sayesinde faaliyetlerine devam eden ve sürekli nakit akışı yaratan sektör stop demişti. İşte bu olay gözleri finansallara (borçluluğa) çevirdi ve sektör karar alıcılarında da yüksek risk içeren bir sektör algısı oluşmaya başladı.


Bu olaylar ve 2013 yılından bu yana genel anlamda devam eden makro ekonomik olaylar, gerek ekonomi basınında ve gerekse STK’larda şirketlerin sermaye yapılarına/borçlanmalarına yönelik söylemlerde öne çıkan sektör arasında turizm de yerini almaya başladı. Antalya özelinde ise hızlı büyümenin etkileri görülmeye başlanmıştı.


Kitle turizm yatırımında öz kaynaklar kıt
Turizm sektöründe özellikle kitle turizmi yatırımcısında, sermayedar ve girişimci açısından öz kaynaklar kıt ve yetersizdir. Nakit ve nakit benzeri varlıklar (seyahat avansları) hep yatırımcının sermayesi olmuştur. Özellikle bizim gibi tasarruf açığı olan ülkelerde yabancı kaynaklardan sağlanan fonlar ve sermaye benzeri krediler şirketlerimizin bilançolarında son 10 yılda önemli ağırlıklar kazanmıştır. Küresel risk iştahı, yatırım ortamı ve kaynak bolluğu ile müthiş bir 10-12  yıl geçirilmiştir. Türk bankacılık sistemi de bu ortamdan büyümeye dönük uluslararası fonlar sağlamış ve sağladığı fonlar da kolaylıkla çevrilmiştir. Bu fonlar enerji, altyapı, inşaat, sanayi ve turizm başta olmak üzere birçok sektöre yatırımın kaynağı/finansmanı olarak bankalarımız tarafından yatırımcıların kullanımına sunulmuştur.

Turizm (özellikle konaklama) sektörü, sektörel potansiyel vb pozitif kriterlerin yanında yatırımın/riskin transfer edilebilme özelliğinden dolayı bankacılık sektöründen önemli vade ve tutarlarda kaynak sağlayarak yatırımlarını finanse etmiştir.  

Yukarıda bahsettiğim gibi Rusya krizi etkisi ile 2016 yılında yaşanan yüksek daralma (Rusya Federasyonu ve BTD pazarı) ile başlayan ancak 2018 yılında yine borçlanmalarını artırmış, riskler büyümeye başlamıştır. 2019 yılında normalleşen sektör borçlarını çevirmeye çalışmış ancak 2020 yılında Covid-19 ile yine yapısal olarak güçlü olmayan finansman yapısında sorunlar baş göstermiştir.

Gelinen noktada borç yükü ağır olan tur operatörleri ve konaklama sektörü oldukça ağır finansallarla mücadele etmektedirler. Doğal olarak borç veren kreditörlerde de bu sorun tahsili gecikmiş alacak (TGA) sorunu olarak sektörün tüm taraflarını etkiler duruma gelmiştir.


Turizm sektörünün toplam kredi borcu 16,9 milyar dolar
Tablo özetlerinden hareketle Antalya ili genelinde turizm kredileri stokunun 6,7 milyar dolara dayandığı görülmektedir. Antalya özelinde takipteki krediler ise azalmış durumdadır. Ancak turizm sektöründe toplam kredi hacmi Kasım 2020 itibarıyla 16,9 milyar dolar olup takipteki krediler ise 961 milyon dolardır. Takipteki kredi oranı yüzde 6 civarındadır.( BDDK verisi) 


Sektörel borçlanma son 4 yılda yüzde 42 arttı
Sektörel borçlanma Antalya ilinde son 4 yılda dolar bazlı yüzde 42 oranında artış göstermiştir. Ancak sektörde sorunlu ve/veya donuk kredi oranı yüzde 15’e yakındır.  Kısacası sektör bilanço pasifleri ağırlıklı olarak yabancı kaynak ve krediler bazlı büyümüştür. Turizm sektöründe kaynak – kullanım dengesi/yapısı, borçlar/öz kaynaklar dengesinin öz kaynaklar aleyhine bozulduğu görülmektedir. Bu konjonktürel ortamda ve yapıda ağırlaşmaya başlayan bilançoların pasif yapılarına/yönetimlerine dikkat etmek gerekiyor. Finansman olanaklarının değişim gösterdiği, fon sağlayıcı otoritelerin borç verme olanağı ve/veya iştahının olumsuz yönde değiştiği gözlenmektedir.


Krediler yeniden yapılandırılmalı
Borçlanmalar daha kontrollü ve öz kaynak dengeli olarak kurgulanmaya başlanmalıdır. Ödenme kabiliyeti olan ancak  geçici sorun yaşayan veya yaşaması muhtemel sektörel krediler yeniden yapılandırılmalı, aksi takdirde regülasyonlar, eliminasyon, sektörden çıkışlar, el değiştirmeler ve takipteki krediler beklenen oranların üzerine çıkacaktır.''

Kaynak: (TRG) - Turizm Guncel Editör: Admin
 
Etiketler: ''Turizm, sektörünün, tamamı, için, finansal, yeniden, yapılandırma, şart'',
Haber Videosu
Yorumlar
Ulusal Gazeteler
Bizim Gazete
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Haber Yazılımı